nakkaş

aklı kıt bir arkadaşımın sezen aksunun rakkas şarkısını kafadan derlemesidir. barda peçeteye nakkaş yazıp istekte bulunduğu ve bizi yerin dibine soktuğu andır.
(bkz: nakkaş geldi meydane) *

dondurma nasıl yenir

ben sokakta çocuk * görür de tutturur diye yemeğe utanıyorum şimdilik evimin eşsiz konforunda kağıt helva arası ziyafet çekmekteyim fakat gün olur ki kıyı denizlerde yatım olur o zaman kavun içinde olanını da yaklaşan sandallardan alıp afiyetle yeme hayalleri kurmaktayım. *

öyle bir geçer zaman ki

bu akşam yeni sezonunun ilk bölümü yayınlanacak dizi. bu diziyi seviyorum nedense, ağlıyorum, gözlerim doluyor vs. bir mazoluk var bende ama işte naparsın... halbuki karakterlerin isimlerini bile doğru düzgün bilmem.

21 mayıs 1864

bugün meclisteki grup toplantılarında bir tek bdp eşgenelbaşkanı selahattin demirtaş tarafından gündeme getirilmiş olan, çerkes halklarının anayurtlarından kırımlar ve katliamlara uğratılarak sürüldükleri kara gündür.
demirtaş konuşmasında, çerkes halklarının atalarının kanlarıyla sulanmış ve gasp edilmiş topraklarda, soykırımın ve sürgünün 150. yılında düzenlenecek olan olimpiyatların, çerkes halkının anılarına büyük bir saygısızlık olduğunu belirtti.

(bkz: 2014 soçi kış olimpiyatları)

şirine

papatyalarını sulayarak vakit geçiren şirin.

evde parti vermek

hollywood'un biz fakir ama gururlu ikinci dünya görünümlü üçüncü dünya ülkesi eziklerin içine işlediği atraksiyon. şişe şişe biralar, ortamı hareketlendiren müzik, her köşe başında yiyişenler, maymunluğun tavan yaptığı eğlence.

the corner book coffee

bir süredir hayatımdaki en önemli yerlerden biriydi ve bu hafta kapanış kokteyli ile kepenk kapatacak butik kitabevi... hiç beklemediğim kitapları bulmuş, anıları hatırlatmış ve cidden elindeki öykü kitabını okurken gözleri ışıldayan insanları tanımama neden olmuş unutulmaz mekan. yayımcılık sektörüne ilişkin son açıklaması ve neden olduramadıklarına dair çarpıcı bir açıklama yapmışlar:

... peki neden olmadı? ülkemizde kitap okunma oranları çok düşük diye başlamayacağım. suçu kimseye de atmayacağım. zor bir sektör, köşe başları tutulmuş. ciddi tekelleşme var. rekabet kurallarının hepsi ihlal ediliyor. en büyük dağıtımcının, perakende mağazaları var. internet üzerinden en büyük iki satış sitesi de onlara ait. tesadüfe bakın ki yayınevleri de var. yani sattığın her kitapta rakibine para kazandırıp, kendi bacağına sıkıyorsun. zira bütün şartları onlar belirliyor. adam sana sattığı fiyata nerdeyse perakende satıyor. sen de bununla rekabet etmeye çalışıyorsun. söyleşilerimize gelen konuklarımızın bir kısmı bile onlardan alışveriş ediyor, çünkü daha ucuzlar. hani dans edip müzik kesilince boş bulduğun sandalyeye oturduğun oyun vardır ya ona benziyor durumumuz. tek farkı rakip sandalyeden kalkmıyor. müzik kesiliyor. sandalyeye otururum sanıyorsun, ama...

tamam anladım bugün lazım olur cevabı iletirim*

bir erkeğin en güzel olduğu an

alsında anlardır. mesela sizi dikkatlice dinlediği an, size hararetli hararetli bir şey anlattığı an, elinin ayağının birbirine dolaştığı an, size bakarken gözlerini kaçırdığı an, utandığı an, vb... dattebayo

90'lar giyim modası

hayatımda gördüğüm en iğrenç giyim modası bence. yok işçi tulumları, yok atletten bozma tişörtler. umarım bir daha gelmez.